Kene Isırması Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Genel Sağlık 31.03.2025 12:19
3282 kez okundu

Kene Isırması Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

  • Piknik yapmak artık temkinli olunması gereken bir durumdur. Öyle ki artık plajlar, parklar, hatta sokaklarda bile kene tehlikesi söz konusudur.
  • Kenelerin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı, ateş, yaygın vücut ağrısı, mukoza ve iç organlarda kanamalar ile seyreden viral bir enfeksiyondur.
  • Böylesine ciddi bir hastalık karşısında kulaktan dolma bilgilerle değil, doktor ve hastane takibine uygun harket etmek gerekiyor.
  • KKKA virüsünün Sığır, Koyun, Keçi, Yabani Tavşan ve Tilki gibi hayvanlarda tespit edilmiştir. Vücuda enfekte kene yapışması, enfekte kenelerin çıplak el ile ezilmesi, viremik hayvanların kan, doku ve sekresyonları ile temas, KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas sonucu bulaş gerçekleşir.
  • İnsanlarda hastalık ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve konjonktivalarda kızarıklık, makülopapüler döküntü gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Hastaların az bir kısmında karaciğer ve dalak büyüklüğü olabilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde peteşi, purpura, ekimoz tarzında cilt kanaması, diş eti kanaması, burun kanaması, vajinal kanama, mide-barsak kanaması, üriner sistem kanaması, akciğer ve beyin kanamaları görülebilir. Endemik bölgede yaşayan tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçiler, çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, veteriner hekimler, veteriner sağlık teknisyenleri, enfekte hastalarla temas eden sağlık personeli, laboratuvar çalışanları, askerler, kamp yapanlar, hastaların yakınları risk altındaki gruplardır.
  • Kuluçka dönemi kene ısırmasından sonra 2-10 gün arasında değişmekle birlikte 1-3 gündür, bazı durumlarda 13 güne kadarda uzayabiliyor.
  • Mevsimsel özellik gösteren KKKA’nın genel olarak Haziran ve Eylül arası görülmesine rağmen Elazığ bölgesinde Nisan ayı ortalarından Ağustos ayı sonuna kadar görülmüştür.

 

KENE SOKMALARINA KARŞI ALINMASI GERKEN ÖNLEMLER NELERDİR?

  1. Tarla, bağ, bahçe ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli,
  2. Pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.
  3. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmelidir.
  4. Kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (eğri uçlu pens, cımbız, eldiven gibi) çıkarmalıdır.
  5. Kişi ancak keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.
  6. Vücuttan çıkarılan kene, içerisinde alkol, çamaşır suyu veya böcek öldürücü ilaç bulunan bir kavanoza atılarak öldürülmelidir.
  7. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.
  8. Kene tutunan veya yukarıda belirtilen bulaşma yollarından birine maruz kalan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler. Hastalığın ölüme sebep vermeden hafif şekilde atlatılması erken teşhis ve tedaviye erken başlanması ile mümkün olmaktadır.

bayanlardunyasi.com acil şifalar diler...

Yorumlar (0)
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yorum Yap
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.